Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | denge sağlamak | balance f. | ||
Achieving and maintaining an actuarial balance is clearly a somewhat different issue. Aktüeryal dengenin sağlanması ve sürdürülmesi açıkça biraz farklı bir konudur. More Sentences |
||||
Genel | denge sağlamak | balance f. | ||
It is very important to ensure a balance between social, economic and environmental elements. Sosyal, ekonomik ve çevresel unsurlar arasında bir denge sağlanması çok önemlidir. More Sentences |
||||
Genel | denge sağlamak | equilibrate f. | ||
Genel | denge sağlamak | poise f. | ||
Genel | denge sağlamak | ballast f. | ||
Genel | denge sağlamak | redress the balance f. | ||
Technical | ||||
Teknik | denge sağlamak | compensate f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | (iki şey) arasında denge sağlamak | tread a fine line between (something) f. |
Deyim | (iki şey) arasında denge sağlamak | tread a thin line between (something) f. |
Marine | ||
Denizcilik | gemi veya tekneye denge sağlamak üzere yanlardan çıkıntı yapan kiriş | outrigger i. |